Anglais | Turc | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | inside out adj. | içi dışına dönmüş | ||
Your shirt's on inside out. Gömleğinin içi dışına dönmüş. More Sentences |
||||
General | inside out adj. | tersyüz | ||
The wind was so strong it blew Mary's umbrella inside out. Rüzgar o kadar güçlüydü ki Mary'nin şemsiyesini tersyüz etti. More Sentences |
||||
General | inside out adv. | içi dışına çıkarak | ||
General | inside out adv. | içi dışına çıkacak şekilde | ||
General | inside out adv. | tümüyle | ||
General | inside out adv. | köklü yeniden yapılanmayı içeren bir kargaşa içinde | ||
Sport | ||||
Sport | inside out adv. | topa kale direğinden sahanın dışına doğru vurarak |